antibiyotikler direnç problemi büyüyor…..

YENİ ANTİBİYOTİKLERİN BULUNAMAMASI İLE İLGİLİ SAĞLIK ENDİŞELERİ BÜYÜYOR..

Dünya sağlık Örgütü (WHO) yayınladığı raporlara göre çok sayıda hastalık yapabilen ve fırsatçı patojen bakterilerin antibiyotiklere olan direncinin hızla arttığını ve yeni antibiyotikler keşfetmenin aciliyetini vurguluyor. MRSA Staphylococcus  aureus’un çok sayıda farklı izolatlarıyla çalışma yapan mikrobiyolog Reşit ÖZKANCA antibiyotik  direnç ve yeni antibiyotik keşfi ile ilgili açıklamasında ; Antibiyotik direnci hızla yükseldiğini  ve bu durumun insan sağlığı bakımından tehlikeli boyutlara ulaşmakta olduğunu ifade etti. Özellikle çoklu direnç denilen, birden çok antibiyotiğe dirençli bakterilerin gelişmesi  daha da büyük problem olarak gündemde.  Dünya Sağlık Örgütünün raporlarına göre, bugün bile en büyük başarının sağlandığı bilinen Tüberküloz hastalığından bile yılda antibiyotik direnç nedeniyle 250.000 insan ölmektedir.

WHO tahmini olarak 2030 yıllarında yeni antibiyotikler bulunamazsa milyonlarca insanın basit enfeksiyon hastalıklarından bile ölebileceğini rapor etmiştir. Şu ana kadar antibiyotiklerin yerini tutabilecek alternatif bir ürün geliştirilememiştir. Bitkisel ekstraklar, sentetik antibiyotik üretim tekniklerinin denenmesi sonucu henüz istenilen verim elde edilememiş hatta yanına bile yaklaşılamamıştır.

Antibiyotik direncinin bu derece artmasının sebebi, bilinçsiz ve yoğun kullanım. Ülkemizde bu yıl yayınlanan raporlarda en fazla antibiyotik kullanılan ülkeler arasında sayılmaktadır. Antibiyotik direnç gelişimi sadece insanların değil hayvanlarda da bilinçsiz ve fazla kullanımı da katkı sağlamaktadır.

Diğer bir problem uluslararası büyük şirketler antibiyotik üretiminin çok pahallı olması, ve üretimin uzun sürmesi nedeniyle  bu ekonomik yüke girmek istemiyorlar. Bu nedenle ABD de yeni antibiyotik üretimi ile ilgili araştırma yapan firmalara özel teşvikler çıkarılmıştır.  Ülkemizde bilebildiğimiz kadarıyla bu tip üretim teşebbüsleri yok denecek kadar azdır.

Ama ülkemizde antibiyotik üreten mikroorganizmalarla çalışan ve yeni türler bulmaya çalışan bilim insanları vardır. Antibiyotik üreten yeni bir bakteri veya kültürü keşfetmek muhtemel yeni bir antibiyotik demektir ve bu insanlık için bir ümittir. Fakat ülkemizin teknolojik  yeni türlerden elde edilebilecek yeni antibiyotikleri saflaştırıp elde etmek, 10 yıl kadar süren bilimsel  deneyleri yapmak ve piyasaya sürmek konusunda henüz yeterli değildir.

ÖZKANCA son olarak şuna dikkat çekti. Devlet olarak gelecekte insan sağlığı bakımından değerli ve maddi yönden çok kıymetli olacak ülkemiz bilim insanları tarafından yeni keşfedilen  mikroorganizmaları koruma altına almalı ve de bu konuda üretim ve pazarlaması için stratejiler geliştirmelidir. Bugün  sistematik bakteriyoloji  çalışan bilim insanlarımız, yeni keşfedilen ve bir veya bazen birden çok antibiyotik üretme potansiyeli olan türlerin tüm bilgilerini ve üretilmiş kültürlerini bilimsel yapabilmek için uluslararası araştırma merkezlerine  yani yurt dışına vermek zorunda kalmaktadırlar. Çünkü bu konu yurt dışında gelişmiş ülkelerin tekelindedir.

Belki 2030 yıllarında bir yeni  antibiyotik patent kime aitse hem insanlığa sağlık ve hem de ülkeler önemli maddi kazançlar sağlayacaktır.

Konu ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.